Okul Çağı Beslenmesi
06 Eylül 2019

Ali Kemal Çiftçi 600.jpg


Diyetisyen Ali Kemal Çiftçi, okulların açılmasıyla birlikte önem kazanan, çocukların beslenme düzeniyle ilgili önerilerde bulundu.
Çocukların sağlıklı beslenmesinin, okul başarısı için çok önemli olduğunu vurgulayan Diyetisyen Çiftçi, yapılan çalışmalarda yetersiz beslenen öğrencilerin karşılaştıkları durumları ise şu şekilde açıkladı “Okul çağı döneminde de çocuklar zihinsel ve bedensel gelişimlerini sürdürürler. Bu yüzden, hem büyüme gelişmelerini sürdürmek hem de okul başarılarını artırmak için beslenme oldukça önemlidir. Yapılan çalışmalar çocuklarda yetersiz beslenmenin, okul başarısının olumsuz yönde etkilediğini göstermektedir. Örneğin beslenmenin dikkat süresini ve algılamayı etkilemesi çocukluktaki en önemli problemlerden biridir.  Ayrıca yetersiz beslenme ile bağışıklık sistemi güçsüz kalacağı için de çocuklarımız hastalıklara karşı daha dirençsiz olacaktır. Dengesiz beslenme sonucu şişmanlık önemli bir sorun olarak ortaya çıkar. Çocukluk dönemindeki obezite ileri yaşlara yansır ve tansiyon şeker kalp rahatsızlıkları gibi hastalıklara zemin hazırlar.”
Ailelerin dikkat etmesi gereken noktaları belirten Diyetisyen Ali Kemal Çiftçi, “Öncelikle çocuğunuza anne-baba olarak siz iyi örnek olmalısınız. Babası televizyon karşısında cips yiyen ya da annesi sebzeyi görünce yüzünü buruşturan bir çocuktan aksi davranışları beklemek mümkün değildir. Eve cips-çikolata-kolalı içecekler- hazır meyve suları gibi besinleri almayın. Bu tip gıdalarla ev ortamında karşılaştırmayın. Israr ederse onunla oturup bu tip besinlerin bünyesine nasıl zarar verdiğini uygun bir dille anlatın ama sakın korkutmayın. 5-6 öğün şeklinde beslenme çocuğun gün boyu performansını yüksek tutabilmek için önemlidir. Çocuklukta sağlıklı beslenme için 4 besin grubundan dengeli bir şekilde alınmalıdır. Bu dört besin grubu; süt ve süt ürünleri grubu, et grubu, sebze ve meyve grubu, tahıl grubudur. Günde en az 8-10 bardak sıvı tüketilmelidir. Yemekler yavaş yavaş ve iyi çiğnenerek yenilmelidir. Düzenli ve yeterli uyunmalıdır. Televizyon bilgisayar karşısında çokça vakit geçirmemeliler. Çiğ sebze ve meyveler tüketilmeden önce mutlaka bol su ile güzelce yıkanmalıdır. Taze sebze ve meyve tüketimi sindirim ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Kemik ve diş gelişimi için gün içerisinde süt, yoğurt, peynir tüketimi önemlidir. Aksi halde çocuklarımız büyüme gelişme yönünden geride kalacaktır” dedi.

Kahvaltının en önemli konulardan biri olduğunu vurgulayan Diyetisyen Çiftçi, “Bu dönemde en önemli konu kahvaltıdır. Kahvaltı çocukların dikkat sürelerini ve algılarını etkilemektedir. Fakat kahvaltının içeriği de oldukça önemli. Kahvaltı konusunda ailelere de görev düşmektedir. Zaman problemi yaşayıp hazırlanan sağlıksız kahvaltılar yerine çocukların mutlaka peynir, süt, yumurta gibi besinleri tüketmesi gerekmektedir. Tahıllar da bu dönemde önemlidir. Tam tahıllı ekmekleri kahvaltılarına ekleyebilirsiniz. Yeterli ve dengeli yapılan kahvaltı okul başarısını artırır” dedi.
Diyetisyen Ali Kemal Çiftçi sözlerini şöyle tamamladı, “Çocukların okul kantininden zararlı yiyecekler almasını önlemek için evde peynirli sebzeli sandiviç veya kuru-yaş meyvelerle birlikte süt, yoğurt, ayran gibi sağlıklı ara öğünler hazırlayıp beslenme çantalarına koyabilirsiniz. Sağlıklı yemekleri birlikte yapmaya çalışın. İçinde emeğinin bulunduğu bir besini daha kolay ve severek yiyecektir. Sebzeli yemekleri tüketmeyen çocuklar için sunum tabaklarını süsleyerek yemeği eğlenceli hale getirebilirsiniz. Yine bu dönemde çocukları spor dallarına yönlendirmek önemlidir. Böylece fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunuruz. Asla diyet için zorlayıcı olmayın ve çocuğu listelere mahkum etmeyin. Yavaş yavaş ve kademeli olarak alışkanlıklarını değiştirmeye çalışın. Bunu nasıl yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız mutlaka bir diyetisyenden yardım isteyiniz.Unutmayalım ki çocuklar donmamış beton gibidirler; üzerlerine ne düşerse onun izi kalır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızda iyi izler bırakmak için biz yetişkinler olarak da üzerimize düşeni yapmaya özen gösterelim.”