Hastanemizde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Ünsal Güldemir, Menopoz Günü hakkında bilgiler verirken, menopoz yaşını belirleyen en önemli unsurun kişinin annesinin menopoza girdiği yaş olduğunu belirtti.
Menopozun 45-55 yaş arasında görüldüğünü belirten Op. Dr. Ünsal Güldemir, “Yumurtalıkların işlevindeki azalma sonucunda hormonal değişimlere bağlı olarak adet görmeme ile sonuçlanan fizyolojik bir dönemdir. Başlarda sıklaşan sonrasında giderek seyrekleşen adet düzenleri bu dönemin habercisidir. 1 yıl boyunca adet görülmediğinde ise menopoz dönemine girilmiştir. Bu dönem sonrasında doğurganlık sona erer” dedi.
Kadının menopoz yaşını belirleyen en önemli unsurun annesinin menopoza girdiği yaş olduğunu ifade eden Ünsal Güldemir, “Her kadında değişik şiddete görülen ve günlük sosyal yaşamı olumsuz etkileyen başlıca problemler ateş basması, kilo alımı, terleme ve buna bağlı uykusuzluk, sinirlilik hali gibi şikayetlerdir. Bunların yanı sıra değişen hormonal düzene bağlı vajinal kuruluk, kemik erimesi, kalp-damar sağlığında bozulma ve duygusal denge bozulmaları ilerleyen yaşlarda önemli sorunlar oluşturmaktadır” dedi.
Menopozun tedavi gerektiren bir hastalık olmadığını aktaran Dr. Güldemir, sözlerini şu şekilde noktaladı; “Kadın yaşamında ergenlik, cinsel olgunluk gibi doğal bir dönem olan bu süreç tedavi gerektiren ya da tedavi edilebilen bir hastalık hali değildir. Kadının sosyal yaşamını bozan şikâyetlerine yönelik eğitim ve bilgilendirmeler yapılır. Düzenli egzersiz, kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenme önemlidir. Ayrıca düzenli egzersizler kemik ve kasların güçlendirmenin yanında duygusal bozulmalardan uzak tutar. Bu yaş döneminde kadınlarda meme kanseri, rahim ve yumurtalık kanseri riski de artar. Mamografi, smear, kemik tarama testlerinin bu dönemde önemi büyüktür.”