Tüberküloz, bilinen adı ile verem hastalığı, bakterinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Dünya Sağlık Örgütüne göre (WHO), yılda 10 milyonun üzerinde kişi tüberküloz hastalığına yakalanırken, hastalık özellikle 15-44 yaş arasındaki kadınlar için hala ilk 3 ölüm nedenlerinden biridir.
Dünya genelinde önemli bir sağlık problemi olarak insanların sağlığını tehdit etmeye devam eden verem hastalığı ile ilgili bilgi veren Sivas Numune Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Gülhan KOŞUCU, veremin tanımını, bulaşma yollarını ve tedavi yöntemlerinden bahsederek, verem hastalık tarihinin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bulaşıcı hastalık olması sebebi ile önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirtti.
Verem hastalığının yani tıbbi adı ile tüberküloz ’un hava yolu ile bulaştığını dile getiren Uzm. Dr. Gülhan KOŞUCU, hastalığın havaya salınan mikrobik damlacıklar yolu ile bulaşabileceğini aktardı. Verem hastalığının, TB bakterileri ile enfekte olduktan sonraki birkaç hafta içerisinde ya da yıllar sonra ortaya çıkabileceğini aktarırken, hastalığın belirtilerini şu şekilde sıraladı “ 3 haftadan fazla süren öksürük, kan tükürme, göğüs ağrısı, nefes almakta zorlanma, yorgunluk, gece terlemesi, titreme nöbetleri, iştahsızlık ve istemsiz kilo kaybı “.
Veremin hangi ortamlarda meydana geldiği belirten KOŞUCU, “ Bireyin bağışıklık direnci bozuksa vücut etkili bir savunma kuramaz. Hastalıklar, bulunulan yaşam koşulları ve başka tıbbi sorunları gidermek için kullanılan ilaçlar gibi durumlar bağışıklık sistemini zayıflatır. Kötü beslenme, uyuşturucu kullanımı, aşırı sigara – alkol tüketimi vereme yakalanma riskini oldukça arttırmaktadır. Ayrıca aşırı kalabalık ve kötü havalandırması olan mekânlarda hastalığa yakalanma olasılığı da oldukça yüksektir” dedi.
Veremin vücuttaki etkisine değinen Uzm. Dr. Gülhan KOŞUCU, hasta tedavi olmazsa ya da verem tedavisinde kullanılan ilaçlara bireyin direnci varsa verem hastalığının ölümcül olabileceğini belirtirken, tedavi edilmeyen aktif verem hastalığının genellikle akciğeri etkilediğini, ancak kan dolaşımına geçmesi durumunda böbrekler, omurga, beyin gibi vücudun diğer organlarına yayılabileceğini söyledi.
Verem teşhisi konulan hastaların tedavilerini ücretsiz olarak sağlık personellerinin kontrollerinde Doğrudan Gözetimli Tedavi ile gerçekleştiğini kaydeden Gülhan KOŞUCU sözlerini şu şekilde noktaladı. “ Tedavi ile basil sayısı kısa sürede azalmaktadır. Hastaların birçoğunda 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olacağı gibi ilaçlar ve tedavi süreci bireyin yaşına, genel sağlığına, bakterilerin olası ilaç direncine ve enfeksiyonun vücuttaki konumuna bağlıdır. Verem tedavisi doktor gözetiminde aksatılmadan planlı bir şekilde yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki düzenli yapılan her tedavi hem başarılı sonuç vermekte, hem de tedavi maliyetinizi düşürmektedir”.