Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu, kuduz hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Kuduzun belirtileri, bulaş yolları, korunma yöntemleri ve temas halinde yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.
Kuduz hastalığının tanımını yapan Uzm. Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu, “Kuduz, hayvanlardan insanlara bulaşan, merkezi sinir sistemini tutan ve belirtiler başladıktan sonra neredeyse her zaman ölümcül seyreden viral bir hastalıktır.
Doğru önlemlerle ise tamamen önlenebilir bir hastalıktır. Dünya genelinde her yıl yaklaşık 26.000 –61.000 kişi kuduz nedeniyle hayatını kaybeder. Türkiye, kuduzun hâlâ görüldüğü ülkeler arasındadır; yılda yaklaşık 180.000 kuduz şüpheli temas bildirilmektedir ve doğru yaklaşımla insan ölümleri yılda 1-2 gibi çok düşüktür” dedi
Kuduzun bulaş yollarını sıralayan Uzm. Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu, “En sık ısırık ile bulaşır. Kuduz bir hayvanın salyasının açık yaraya ya da göz, ağız, burun gibi mukozalara temasıyla da geçebilir. Türkiye’de temasların büyük kısmı köpek ve kedi kaynaklıdır; kırsalda sığır, keçi, koyun gibi hayvanlar da etkilenebilir. Yaban hayatında tilkiler önemli bir kaynaktır. 1999’dan sonra Ege’den başlayıp Orta Anadolu’ya doğru tilki aracılı kuduz yayılımı izlenmiştir; 2019–2022’de yürütülen oral aşı kampanyaları ile Batı ve Orta Anadolu’da tilki kaynaklı kuduz büyük ölçüde kontrol altına alınmıştı” dedi.
Kuduzun belirtilerini ifade eden Uzm. Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu, “İnsanda kuluçka süresi genellikle 1–3 aydır. İnsanda bildirilen en uzun kuluçka süresi 19 yıldır. Erken dönemde halsizlik, ateş, baş ağrısı, ısırık yerinde karıncalanma/yanma; ilerleyen dönem: yutkunma güçlüğü, sudan korkma, ajitasyon ya da felç gözlenmektedir. Belirtiler başladıktan sonra hastalık ölümcül seyreder; bu yüzden temastan hemen sonra doğru adımları atmak hayat kurtarır” dedi.
Temas halinde yapılması gereken acil adımlara değinen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu, “Yara hemen bol sabunlu suyla en az 15 dakika yıkanmalı, mümkünse ardından povidon-iyot/alkol bazlı antiseptik uygulanmalıdır. En kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Temasın şekline göre kuduz aşısı ve gerekirse kuduz immünoglobulini (RIG) uygulanmalıdır.
Isıran hayvan kedi/köpekse ve ulaşılabiliyorsa 10 gün gözlem yapılabilir; yabanî hayvanlar ve büyükbaş/küçükbaş için gözlem yeterli değildir, gecikmeden tıbbi değerlendirme gerekir. Türkiye’de insanlara uygulanan kuduz aşısı ücretsizdir ve sosyal sağlık sistemi kapsamında karşılanır” dedi.
Korunma yöntemleriyle ilgili tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu, “Evcil hayvanlarınızın kuduz aşılarını düzenli yaptırılmalı, çocuklara sokak hayvanlarını sevmek/oynamak konusunda dikkatli olmayı öğretilmeli; ısırık ve tırmalamanın da risk olduğunu vurgulanmalıdır. Yabanî hayvanlara (tilki vb.) yaklaşılmamalı; ölü hayvana çıplak elle dokunmamalıdır. Toplum ve kurumlar olarak da Belediye çalışmalarına (sahipsiz hayvanların aşılama-kısırlaştırma programları) destek olunmalıdır. Çiftçiler için de ahır-ağıl girişlerini yabanî hayvanlara karşı güvenli tutulmalı, şüpheli temaslarda hemen sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Ülkemizde kırsalda laboratuvarca doğrulanmış kuduz hayvan oranı şehirden yüksek olduğu unutulmalıdır. Çocuklar daha risk altındadır (ısırığı saklayabilirler, baş-boyun bölgesinden ısırılabilirler); her temas ciddiyetle ele alınmalıdır. Kırsal bölgelerde kamp/trekking gibi faaliyetlerde hayvanlarla temastan kaçınılmalı, yüksek riskli iş/seyahatlerde temas öncesi aşı gerekebilir” dedi,
Kuduzda erken müdahalenin önemine değinen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Burcu Demirhan Kapıcıoğlu sözlerini şöyle tamamladı;
“Kuduz; erken ve doğru müdahale edildiğinde önlenebilen, geç kalındığında ise önlenemeyen bir hastalıktır. Önemli olan adımlar ise temasta ilk iş 15 dakikadan fazla sabunlu su ile yıkama, hızla sağlık kuruluşuna başvurma ve hekiminizin önereceği kuduz aşı ve immünoglobulin/ tetanoz aşısını yaptırmaktır. Evcil hayvanlarımızın aşıları ve toplumdaki aşılama-kontrol programlarıyla, kuduzu birlikte durdurabiliriz.”