Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Onur Erdem Şahin, Nükleer Tıp alanında hastanemizde yapılan işlemler ve uygulamaları hakkında bilgiler verdi. Hastanemiz bünyesinde, kalp, böbrek, kemik, endokrinoloji ve sindirim sistemi alanlarında sintigrafi işlemlerinin gerçekleştiğini ifade eden Uzm. Dr. Onur Erdem Şahin, “Farklı organları görüntülemek amacıyla organa yönelik ilaçları radyoaktif maddelerle işaretleyerek hastalarımızın damar yolundan gönderiyor ve istediğimiz organlarla ilgili görüntülemeler yapıyoruz” dedi.
Kalp Sintigrafisi hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Şahin, “Kalp sintigrafisinde işlemimiz iki aşamalı bir işlem. İlk önce kalbi yorarak görüntü alıyoruz. İkinci aşamada ise kalbi dinlenirken görüntülüyoruz. Kalbi yorarken de iki tane yöntemimiz var. İlk yöntemimiz hastalarımızı koşu bandında efor sarf ettirerek kalbi yorarken radyoaktif maddeyi veriyoruz. Tabi ki bazı hastalarımız bu efor testini yapamayacak durumda olabiliyor, onlar için de yatar pozisyonda farmakolojik stres dediğimiz ilaç eşliğinde kalbi yorgun halini taklit ettiğimiz bir yöntem uyguluyoruz. Bu aşamadan sonra ikinci aşamada herhangi bir işlem yapmadan kalbin dinlenme aşamasındaki görüntüsünü alıyoruz ve ikisini karşılaştırarak değerlendirme yapıyoruz” dedi.
Endokrinoloji grubunda en çok tiroid sintigrafisi işleminin yapıldığını ifaden eden Uzm. Dr. Onur Erdem Şahin, “Bu işlemimiz de 2 aşamalı bir işlem. Hastamıza maddeyi verdikten sonra 15. dakikada erken dediğimiz görüntülemeyi alıyoruz. Enjeksiyonun 2. saatinde de geç görüntüleme dediğimiz görüntülemeyi alıyoruz. Daha sonra iki görüntüyü değerlendirerek paratiroid lezyonun olup olmadığını ya da tespit edip edemediğimizin değerlendirmesini yapıyoruz” dedi.
Kemik sintigrafisinin en çok onkoloji hastalarında kemik metastazlarının tespiti için kullanıldığı belirten Uzm. Dr. Şahin, “Görüntüleme için hastaya maddeyi verdikten belli bir süre sonra tüm vücut görüntüleme yapıyoruz. Bazı endikasyonlarda hastaya ilk enjeksiyon anında da yatar pozisyonda ekstra görüntülemeler de alabiliyoruz. Diğer bir görüntüleme alanımız sindirim sistemi. Sindirim sisteminde başlıca yaptığımız görüntülüme reflü sintigrafi dediğimiz reflü şüphesi bulunan hastalarda yaptığımız görüntüleme çalışmasıdır. Bu işlemde hastaya radyoaktif sıvı içiriyor ve midesinde olan bu sıvının çekim anında özefagus dediğimiz yemek borusuna geri kaçıp kaçmadığının değerlendirmesini yapıyoruz. Bunun dışında mide boşalım sintigrafisinde de midedeki sıvı ya da katı yiyeceklerin mideden ne kadar sürede boşaldığının değerlendirmesini yapıyoruz” dedi.
Böbrek sintigrafileri hakkında da açıklama yapan Uzm. Dr. Onur Erdem Şahin, “Bu işlem için hasta cihaz altında yatarken radyoaktif madde uyguluyor ve 20dk boyunca görüntüleme alıyoruz. Bu görüntülerden böbrek kanlanması, böbrek tutulum ve atılım fonksiyonlarını değerlendiriyoruz. Gerekli durumlarda hastaya diüretik dediğimiz idrar söktürücü uygulaması sonrası ikinci bir 20 dakikalık görüntüleme yapıyoruz. İkinci böbrek sintigrafisinde enjeksiyondan belli bir süre sonra hastayı çekim cihazına alıyoruz. Yaklaşık 20-25 dakikalık çekim sonrasında işlem sona eriyor” dedi.
Radyoaktif maddenin vücuttan atılımı ile ilgili bilgiler veren Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Onur Erdem Şahin sözlerini şöyle tamamladı: “Radyoaktivite dediğimiz zaman hastalarımız korkuyorlar. Ancak korkulacak bir durum değil. Verdiğimiz radyoaktif maddeler düşük miktardadır. İşlem öncesi ve sonrası bol bol su içilmesi gerekir. Maddelerin çoğu idrar yoluyla atılan maddeler. Ne kadar çok su içilirse atılımı o kadar çabuk olur. Ayrıca radyoaktif madde kendi kendine yok olan maddelerdir. Verdiğimiz madde 1 gün içerisinde etkisini kaybederek, anlamsız düzeye iner. Yalnızca radyoaktiviteyi verdiğimiz gün çocuklardan uzak durulmasını tavsiye ediyoruz. Özellikle gebe hastalara çekimler bazı durumlar dışında yapılmaması gerekir. Gebelik şüphesi olan hastalarımızın bize bildirmelerini istiyoruz. Emziren hastalarımızda da 1 gün boyunca emzirmenin kesilmesini istiyoruz. İşlem raporlamalarını ortalama 3 iş günü içerisinde gerçekleştiriyoruz.”