Grip ve Koronavirüs
04 Kasım 2020


          Sivas Numune Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Özlem ALDEMİR, yeni tip koronavirüs enfeksiyonu ve kış aylarının gelmesi ile birlikte ortaya çıkan grip enfeksiyonu  arasındaki farkı açıkladı.

         Grip, nezle ve kovid-19'un sıkça karıştırılan ve aslında belirtilerinin birbirine çok benzeyen 3 farklı hastalık olduğunu ifade eden ve önce nezlenin tanımını yapan Uzm. Dr. Özlem ALDEMİR, nezlenin soğuk algınlığı olarak da bilindiğini, burun tıkanıklığı/burun akıntısı, geniz akıntısı ve boğazda yanma ile kendini gösterebilen bir hastalık olduğunu belirtti.  Ateşin bekledikleri bir semptom olmadığını vurgulayan Dr. ALDEMİR, nezlenin günlük aktiviteleri pek etkilemediğini, özel bir tedavisinin olmadığını, birkaç günde kendiliğinden geçebileceğini dile getirdi.

        Gribin soğuk algınlığına göre daha ağır seyrettiğini söyleyen Dr. ALDEMİR,  nezleye göre komplikasyon açısından daha ciddi sorunlara yol açabildiğini belirtirken, grip enfeksiyonunda hastalarda yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı olabildiğine , bununla birlikte belirgin olan semptomun  kas ve eklem ağrıları olduğuna değindi. Genellikle akciğere kadar inmediği, üst solunum yolu enfeksiyonuna sebep olduğunu ifade etti.

        Koronavirüs enfeksiyonu ve gribi ayırt etmeninin zor olduğunu belirten Uzm. Dr. Özlem ALDEMİR, “ Koronavirüs enfeksiyonunda , grip enfeksiyonunda olduğu gibi yüksek ateş, öksürük, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kas ve eklem ağrıları gözükmektedir. Fakatnefes darlığı ve solunum sıkıntı koronavirus enfeksiyonunda daha çok beklediğimiz semptomlardır. Hastalarımızda iki taraflı akciğer tutulumu bu tabloda daha sık gözükmektedir “ dedi.

      Grip aşısının kovid-19 üzerinde bir etkisi olup olmadığına değinen Uzm. Dr. Özlem ALDEMİR, “Grip aşısının kovid-19 enfeksiyonu üzerinde bir koruyuculuğu yoktur, koronavirüs’e yakalanma riskini de düşürmez. Fakat şu var ki influenza aşısı yaptıran hastalarda koronavirüs enfeksiyonu daha hafif seyredebilir” ifadelerini kullandı.

       Bağışıklık sistemini güçlendirmek için özellikle kış aylarının gelmesi ile nasıl beslenmemiz gerektiğine değinen Dr. ALDEMİR, “ Dengeli, düzenli ve sağlıklı beslenmek hayatımızın her anında önemlidir. Bol sıvı tüketilmeli,günde 10-12 bardak su içilmelidir. Bununla beraber antioksidanlardan zengin portakal, mandalina, greyfurt, kivi, kırmızı biber, yeşil yapraklı sebzeler  tüketilmelidir. Çinko, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek,enfeksiyonlardan korunmak için önemli minerallerden biridir . Kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişleritüketmek çinko miktarımızı arttırarak bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye katkıda bulunacaktır. Vücudumuzun en önemli yapı taşlarından birinin protein olması sebebi ile bu dönemde yağsız et, balık, az yağlı peynir, az yağlı süt, yoğurt, kefir ve kurubaklagiller gibi kaliteli proteinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ile beraber her gün egzersiz yapılması gerekmekte ve hayatımızın merkezinde maske, mesafe ve hijyen olması gerekmektedir.''ifadelerine yer verdi.