TUZ OKURYAZARLIĞI ARTIRILMALI
17 Mart 2022

hacıhasanyetermanset.jpg
Hastanemiz Nefroloji Uzmanı Dr. Hacı Hasan Yeter Dünya Tuza Dikkat Haftası nedeniyle açıklamalarda bulundu. 

Aşırı tuz kullanımının vücuda etkilerinden bahseden Uzm. Dr. Hacı Hasan Yeter, “Tuz, günlük besinlerimizin içerisinde bulunan ve bununla birlikte kişilerin ek olarak besinlerine katarak tükettikleri vücutta kas-iskelet sistemi başta olmak üzere birçok sistemin düzenli çalışması için gerekli bir maddedir. Günlük tuz tüketimi 5 gramı yani yaklaşık bir silme tatlı kaşığını geçmemelidir. Tuzun fazla tüketilmesi kan basıncı yüksekliğine, ödeme, kalp ve damar hastalıklarına neden olur. Bu durum ise inme ve kalp krizi sıklığını artırarak hastaların ölüm riskini artırmaktadır. Ayrıca fazla tuz tüketimi idrardan kalsiyum kaybını da artırarak hastaların kemik kuvvetinde azalma ve kemik erimesine yatkınlıklarını artırır. Eğer kişilerin yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, diyabet hastalığı varsa aşırı tuz tüketimi çok daha tehlikeli hal alır. Bu hastaların vücutlarında aşırı su birikimine neden olarak hastane yatış gereksiniminde artış, kan basıncı kontrolünde ve böbrek fonksiyonlarında bozulma hatta ve hatta ölüm risklerinde artış görülmektedir. Tuz tüketimini azaltmak kan basıncını kontrol etmek için kullandığımız ilaçlar kadar kıymetlidir ve ilaçların etkinliğinin sağlanması için olmazsa olmazdır” dedi.

Aşırı tuz tüketiminin toplum sağlığı sorunu haline geldiğini ifade eden Uzm. Dr. Yeter, “Aşırı tuz tüketiminin bu kadar tehlikeli bir durum olmasına rağmen Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin yapmış olduğu çalışmada Türkiye’de tuz tüketimi olması gerekenden yaklaşık üç kat daha fazla olarak tespit edilmiştir. Bu çok ciddi bir tehlikedir ve gün geçtikçe de önemi giderek artan bir toplum sağlığı sorunu haline gelmektedir” dedi.

Tuz tüketiminin olması gereken sınırlar içerisinde tutmanın önemini vurgulayan Nefroloji Uzmanı Dr. Hacı Hasan Yeter, sözlerini şöyle tamamladı;
“Tuz tüketimi konusunda 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası münasebetiyle hastalarımız mutlaka tuz okuryazarlığını artırmalı ve onların bilinçlenmesini sağlamalıyız. Bu kapsamında kişilerin öncelikle bilmesi gereken şeylerden birisi hazır gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan maddeler içerisinde tuz (sodyum) olduğudur. Bu nedenle hastalarımızın özellikle hazır soslardan (soya, ketçap, barbekü, hardal, makarna sosu), cips, patlamış mısır gibi atıştırmalık ürünlerden, tuzlanmış kuruyemişlerden (tuz eklenmiş fındık, fıstık, ceviz, badem, leblebi, çekirdek vb), turşu ve salamura besinlerden uzak durmaları gerekmektedir. Bunların yerine taze sebze, meyve ve et ürünleri tüketilmelidir. Ayrıca salça tüketimi azaltılmalı ve yemeklere ek tuz ilave edilmemelidir. Salamura gıdalar tüketilecekse mutlaka suda bekletilme işlemi uygulanarak besinler fazla tuzdan arındırılmadır.
Unutmamak gerekir ki, tuz tüketimini olması gereken sınırlar içerisinde tutmak daha sağlıklı ve daha uzun bir hayatın kapılarını açabilecek en önemli anahtardır.”