İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Taştemur, Ramazan ayı öncesinde Diyabet (Şeker) hastalarına önerilerde bulundu.
Sahur ve iftar öğünlerinin geçiştirilmemesini öneren Uzm. Dr. Şeyma Taştemur, “Müslümanların her sene özlemle beklediği oruç ibadeti ile geçirilen Ramazan ayı yaklaşıyor. Kültürümüzün bir parçası olan Ramazan sofraları oruç tutan ve tutmayan herkesi birleştirir. Dolayısıyla Ramazan sadece oruç tutanları değil bu kültürel özelliği ile hepimizi çeşitli şekillerde etkiler. Öğün saatlerinde, yeme sıklığında ve beslenme içeriğindeki değişikliklerin etkileri toplumun genelinde hissedilir. Bu nedenle uzun açlık sonrası gelen öğünde ağır diyebileceğimiz işlenmiş karbonhidrat, kızartılmış yağ içeriği yüksek yiyecekler tercih edilmemelidir. Yeterli sıvı alındığından emin olunmalıdır. Özellikle oruç tutanların dikkat edeceği bu hususların yanında muhakkak 2 öğün (sahur/ iftar) yenmeli, iki öğünden biri geçiştirilmemelidir” dedi.
Diyabet (Şeker) hastalarının daha detaylı değerlendirilmesini gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Taştemur, “Diyabetik hastalarımız içinse Ramazan orucu daha detaylı ele alınması gereken bir konudur. Oruç tutma konusunda muhakkak bir ön değerlendirme yapmak gerekir. O nedenle Ramazan gelmeden önce hastaların bir iç hastalıkları hekimi kontrolü için randevu almalarını öneririm. Bu kontrollerinde hastalarımızın oruç açısından risk değerlendirmesini yaparız. Hastalar bu değerlendirmeden sonra düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli grup olarak 4 gruba ayrılır. Düşük risk grubundaki hastalar çok iyi beslenme düzenlemeleri ve rutin egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile ya da bunlara ek olarak belli bazı ilaçlarla kan şeker düzeyi kontrol altında olan diyabetiklerden oluşur. Orta risk grubundaki hastalar düşük risk grubundaki hastalardan farklı olarak daha sıkı bir medikal tedaviye ihtiyaç duyarlar ancak kan şekeri ortalaması düşük risk grubuna benzer olarak kontrol altındadır. Ancak evde parmak ucundan kan şekeri ölçümü takibi öneriyoruz. Yüksek risk grubundaki hastalar HbA1c (3 aylık kan şekeri ortalaması) %8-10 arasında, açlık kan şekeri 150-300 mg/dl, orta derecede hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) atakları, ciddi retinopati (göz tutulmu), damar hastalığı, ek ciddi sağlık sorunları olan, insülin / sülfonilüre grubu ilaç (hipoglisemi riski yüksek) kullanan yalnız yaşayan ve 75 yaş üzeri diyabetiklerden oluşur. Açlık kan şekeri >300 mg/dl, HbA1c >%10 olan, tip 1 diyabet (insülin bağımlı), gebelik, diyalize giren böbrek hastalığı, ciddi ya da tekrarlayan hipoglisemi atakları, akut herhangi bir hastalık, diyabetik ketoasidoz/ hiperglisemik hiperosmolar koma gibi diyabetik acil durumlar yaşayan veya yoğun fiziksel aktivite ile meşgul olan hastalarımız çok yüksek riskli gruba dahil olup bu hastalarımızın da oruç tutması hekimi tarafından değerlendirilmelidir.” dedi.
Risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra tedavi düzenlemesinin yapılması gerektiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Taştemur sözlerini şöyle tamamladı;
“Risk değerlendirmesi sonucunda oruç tutabileceğini düşündüğümüz hastaları Ramazan boyunca dikkat etmeleri gerekenler konusunda bilgilendiririz. Bazı ilaçların değişmesi gerekebileceği için tedavide Ramazana özel değişikliklere gidebiliriz. Ramazan bayramında ise hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) yaşanmaması için beslenme düzeninde ani değişim olmamasına, Ramazan öncesi diyabete uygun beslenme düzeninin devam ettirilmesine dikkat edilmelidir. Oruç tutabilecek olan özellikle orta risk grubundaki hastalarımızın iki öğün haricinde gerekirse 1-2 ara öğün ile desteklenmesi uygun olabilir. Diyetisyenlerimizin bilgisine bu noktada başvurarak kişiye özel bir beslenme programı ile hipoglisemi riski en aza indirilebilir. Bol lifli gıdalar içeren yiyecekler alınması, gün batımından gün doğana kadar su tüketimi öneriyoruz. Bunun yanında çay ve kahve tüketimi susuzluğu arttıracağından sınırlandırılmalıdır. Gün içerisinde parmak ucu kan şekeri ölçümü öneriyoruz. Kan şekeri takibi yapılabilecek saatler; sahurdan önce, sabah, gün ortası, öğleden sonra, iftar öncesi, iftardan 2 saat sonra ve iftardan 2 saat sonra şeklindedir. Velhasıl her yıl beklenen Ramazanı ağız tadıyla, sağlık ve afiyetle geçirmek için diyabetik hastalarımızı öncesinde poliklinik kontrolüne bekliyoruz.”